ERDOĞAN: ‘AYM’NİN KARARINA UYMUYORUM, SAYGI DA DUYMUYORUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fildişi Sahili’ne yapacağı resmi ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararını değerlendirerek, “AYM bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben AYM’nin kararına sessiz kalırım. Verdiği karara uymuyorum. Saygı da duymuyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fildişi Sahili’ne hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Bu ziyaretlerimiz Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik adımlardır. Bu seyahatin ilk ayağı Fildişi Sahili olacak. Türkiye’den Fildişi Sahili’ne ilk ziyaret olma özelliğine sahiptir. Bir dönüm noktası olacaktır. Birçok anlaşmaya da imza atacağız. Ticaret hacmimiz 390 milyon dolara çıkmıştır. Bu ziyaretimin ticaretten ekonomiye, eğitimden yatırıma, savunma sanayine kadar yeni fırsatlara imkan sağlayacağına inanıyorum.
Fildişi Sahili ziyaretinden sonra Gana’ya geçeceğiz. 2010 yılında büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdikten sonra ticaretimizi daha da artırmak istiyoruz. Burada iş forumuna katılacağız ve Gana milletvekillerine genel kurulda hitap edeceğim. 2015 yılında ticaret hacmi 400 milyon dolara çıkmış bulunuyor. 2020’de 1 milyar dolara yükseltebiliriz. Bu ziyaret ortak hedefimiz için atılacak adımların değerlendirileceği fırsat olacaktır.
Afrika’nın en kalabalık ve en büyük ekonomisi olan Nijerya’ya olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerde bulunacağım. Ziyaretim sırasında imzalanması öngörülen anlaşmalar ilişkilerin hukuki çerçevesini oluşturması bakımından önem arz ediyor. Nijerya Afrika kıtasının en önemli ülkelerinden biridir. Nijerya ülkemizin Afrika siyasetinde önemli rol oynayan stratejik ortak olan bir ülkedir. Toplam ticaret hacmimizin gelişmesini bekliyoruz. Nijerya da terörle mücadele içindedir. Terörle mücadele ve güvenlik bakımından müşterek neler yapabiliriz bunları ele alacağız.
Son durak Gine olacak. Gine ile yüksek düzeyde ziyaret hiç düzenlenmemiştir. Bu ilk ziyaret olacaktır. Ebola salgını ile mücadelede 5 milyon dolar taahhüt ederek, zor dönemde kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Ebola salgının bitmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.
SORU-CEVAP
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesi: Her şeyden önce ben herhangi bir açıklama yapmadım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz de gereken açıklamayı yapmıştır. Biz bakar kör olma durumunda değiliz, bazı gerçekleri görmeliyiz. Medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz, dünyanın başka yerinde de bu yoktur. Burada ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına her türlü saldırı vardır. Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Bu karar sadece sessiz kalırım ama kabul etme durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Bu bir beraat kararı değildir, tahliye kararıdır. Mahkeme kararında direnebilirdi, kararında direnmiş olsaydı, Anayasa Mahkemesi’nin kararı boşa çıkacak ya da tahliye edilen kişiler AİHM’e gideceklerdi. Oradan alacakları cevap da bellidir. Bu adımlar doğru değildir. Bizim 13-14 yıllık iktidarlarımız medyanın fikir ve düşünce özgürlüğü bakımından en ideal duruma ulaştığı dönemdir. Bizim dönemimiz cezaevlerinin gazetecilerle doldurulduğu dönem değildir. Bu dönemler bizden önceki dönemlerdir. Bizim iktidarımızda bunlar cezaevlerinden çıkmıştır, bizim yaptığımız yasal düzenlemelerle çıktılar. Yanlış yaptık herhalde. İfade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında saldırmaya değilim. Bu bir casusluktur. İstihbarat örgütleri herhangi bir savcının müdahale edebileceği bir örgüt değildir. İstihbaratın sınırsız yetkileri vardır. Olmazsa zaten ayakta duramaz. Bayırbucak Türkmenlerine silah gönderiliyor, sen müdahale edeceksin, yatıracaksın yere, düşmanları yakalıyormuş gibi yere yatıracaksın, düşünün o yargı makamı o süreci resmedenleri tahliye edecek. Kusura bakmayın, ben onların kadar yanında olamıyorum. İnandığım doğruların arkasındayım.
SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALAR
Bu ateşkes kısmen şu anda kurulan bir karar durumunda. Ateşkesin uygulandığı bölge Suriye’nin 3’te 1’inde kadar. Tamamında böyle bir şey söz konusu değil. Dün gece Tel Abyad’da DAEŞ’in bir saldırısı oldu. Bu saldırıda Tel Abyad’ın yüzde 70’ini yeniden ele geçirdiler. Koalisyon güçleri Tel Abyad’a hava saldırıları düzenledi. Bunun gibi olaylar Suriye’nin diğer kesimlerinde ateşkes yapılmış değil. 3’te 2’si çok hareketli durumda. Bu ateşkes sağlanmış olur, Suriye’ye gelmiş olur. Bu sağlanabilirse Cenevre süreci canlılık kazanabilir. Bölünme ile ilgili endişelerimiz var. PYD ve YPG’nin kuzeydeki koridoru birileri destekliyor. Biz Suriye’nin kuzeyinde böyle bir koridorun oluşmasına imkan veremeyeceğimizi söyledik. Üzerimize düşen neyse yapacağımızı da söyledik. Orada terörist örgütlerin koridoru bizim için sıkıntıdır, tehlikedir. Bunu dostlarımıza söyledik, özellikle koalisyon güçlerine söyledik. Dedikodusu olan şeylere baktığımızda 3’te 1’ini DAEŞ oluşturacak. Görüşmelerdeki ülkeler bunu kabul edebilecek mi? Batı’ya gittiğimiz zaman oluşturulmak istenen butik devlet anlayışı var. Kimin kim için kurmak istediğini söylemiştim. Bu gayretler inşallah gerçekleşmeyecek.”
“DİL SÜRÇMESİ”
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın ‘referandum’ açıklamasıyla ilgili tartışmalara şöyle yanıt verdi:
“Bu konu cumhurbaşkanlığının görevi değildir. Referandum dil sürçmesi olabilir, bu görev parlamentonun görevidir. Yeni anayasa çalışmasıyla ilgili komisyon çalışması bir sıkıntıya ulaşmış vaziyette. Fakat bu komisyon iş görür ya da görmez önemli değil, tek başına iktidar partisi kalkar. Anayasayla ilgili önergesini hazırlar, bunu parlementoya sunar ve bu konuyla ilgili olaraka tavrını ortaya koyar. 330’u yakalarsa mesele yok millete gidilir. Bu işin sahibi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ama bunlar korkuyorlar, kolay kolay millete gidemezler.