Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 11°C
Çar 13°C

MHP’Lİ YALÇIN: “TEZKANVARİ İKTİDAR TELLARI PARTİMİZ DİMDİK AYAKTA”

MHP’Lİ YALÇIN: “TEZKANVARİ İKTİDAR TELLARI PARTİMİZ DİMDİK AYAKTA”
22/01/2016 17:17
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP’nin intihar ettiğini öne süren Mehmet Tezkanvari iktidar tellalları, partimizin dimdik ayakta olduğunu ve yeni bir sürece giren siyasetin merkezinde yine etkin bir aktör olarak yer aldığını yaşayarak göreceklerdir” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, “Milliyet gazetesinde köşe yazısı yazan Mehmet Tezkan; gazetesinin iktidarla iyi geçinme ve çıkarlarını koruma politikası gereği, AKP ve bilhassa Tayyip Erdoğan destekçiliğini sürdürmektedir. Bu arada da varlığı yüzünden AKP’nin bir türlü rahat nefes alamadığı MHP aleyhinde yazılar kaleme almakta, gerçek dışı ve temelsiz iddialara yer vermektedir.

Demokrat geçinen bu sözüm ona gazetecinin MHP hakkında gizli bir husumet, kin ve nefret içeren, gerçeklerden uzak iddia ve beyanlarıyla gazetesinin MHP aleyhtarı tutumu; tarafımızdan hassasiyetle takip edilmektedir.

Gazetecilik mesleğinde birikimin ve kalitenin göstergesi; tutarlı görüşlere, feraset ve öngörüye sahip olmaktır. Gazetecilikte seviyenin işareti; realist, hakkaniyetli, objektif ve önyargısız olmaktır” açıklaması yaptı.

Yalçın, “14 yıldır Türkiye’de Tayyip Erdoğan ve AKP tarafından demokratik parlamenter sistemin dokusu lime lime edilmiştir. Bütün dünyanın gıpta ettiği, bölgesinde örnek olarak gösterilen Cumhuriyet’in bütün kurum ve değerleri aşındırılmış, yıpratılmıştır.

AKP iktidarları ve bilhassa Tayyip Erdoğan, 12 Eylül Darbesi’nin ürünü olduğu bahanesiyle Anayasa’yı rafa kaldırmıştır. Buna rağmen bazı anayasal kurumlar, AKP’nin plan ve hesaplarına göre dizayn edilerek kullanılmıştır. Bugüne kadar mevcut Anayasa’da çok sayıda değişiklik yapıldığı h‰lde, sanki 1982’deki h‰lini koruyormuş gibi davranılarak yasa tanımazlığa gerekçe oluşturulmuş, böylece hukukun üstünlüğü anlayışı ortadan kaldırılmıştır.

AKP hükžmetleri ülkeyi torba yasalarla idare etmektedir. Bu yüzden Türkiye’nin bütün önemli meseleleri dikta heveslerinden örülü bir torbaya doldurulmuş ve rafa kaldırılmıştır. İktidarın, yandaşlarının, yağcılarının ve kuyruklarının bütün hesapları; Erdoğan’ı başkan yapmak üzerine kurgulanmıştır” dedi.

“TAYYİP ERDOĞAN AÇIKÇA ” KANUN BENİM ” DEMEKTEDİR”
Yalçın, şunları söyledi: “Tayyip Erdoğan açıkça ” Kanun benim. ” demektedir. Kendisini eleştirenlere de ” Türk devletini birinci dereceden temsil eden makama el ve dil uzatılmaz. ” denilerek etrafı suni bir zırhla çevrilmektedir. Oysa Osmanlı padişahlarına bile ” Padişahım, senden büyük Allah var. ” diye bağırılabilmiştir. Fakat despotik davranış kalıplarından vazgeçmeyen Erdoğan’ı eleştirmek yasak, günah ve suç olarak gösterilmektedir.

AKP hükžmetleri Meclisi devre dışı bırakmıştır. Yasama organı da yürütme organı da hatta yargı da Erdoğan’dan ibarettir.

Demokrasinin sadece adının ve romantizminin kaldığı böyle bir ortamda Mehmet Tezkan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tutumunu ” demokrasi sorunu ” olarak göstermesi; ancak iktidar yağcılığı, nimetşinaslık, arpalıkları kaybetmeme endişesiyle açıklanabilir.

Mehmet Tezkan gibileri ve Milliyet’in, MHP’yi yıpratmaya dönük bu tür yazılarla kamuoyu algısı oluşturarak havuz medyasına destek vermesiyle aslında sadece demokratik geleneklerimiz değil, gazetecilik mesleği de dilim dilim doğranmaktadır.

Tezkan’la onun cibilliyetinden Makyavelist ve eyyamcı taifenin yazılarında; AKP’yi eleştiren, iktidarın hatalarını analiz eden ciddi tek bir köşe yazısına rastlayamazsınız.

Etrafımızın düşmanlarla çevrildiği, güneydoğudaki hendeklerde yabancı istihbarat elemanlarının cirit attığı, yabancı paralı lejyonerlerin PKK ile birlikte güvenlik güçlerimize karşı savaştığı bir dönemde; Türkiye’nin sorunlarını bırakıp MHP ile uğraşmak, gazetecilik değildir.

İçinden geçtiğimiz bu badireli günlerde tam da ülkenin MHP’nin sağduyusuna ihtiyaç varken partimizin; geleneklerinde olmayan çıkışlarla meşgul edilmeye çalışılması karşısında MHP Genel Başkanının aldığı tavrın eleştirilmesi, maksatlıdır.

” TEZKAN, YUVALANDIĞI KÖŞESİNDEN ŞİMDİ ERDOĞAN’IN BAŞKANLIK YOLUNUN ASFALTINA GAGASIYLA ÇAKIL TAŞIMAKTADIR
Bu, düpedüz Erdoğanperestliktir. Bütün yolar Erdoğan’ın başkan olmasına çıkarılmakta; havuz medyasıyla iktidar destekçisi öteki medyada bütün yazılar, onun yoluna taş döşemektedir.

Mehmet Tezkan’ın sonbaharda seçim beklentisine dair yazısı da bu minval üzeredir.

Tezkan’ın yazılarından kamuoyuna taşan gerçeklik, akıl, sağduyu ve basiret değil; içinde palavra, iktidar zurnazenliği ve davulculuğuyla güç tellallığı barındıran bir tür müstemleke aydını cinnetidir.

Tezkan gibilerin tutarsızlıkları ve basiretsizlikleri artık kabak tadı vermiştir. Çünkü iddialarının hiçbiri gerçekleşmemekte öngörülerinin hiçbiri tutmamaktadır.

Mesela bu Mehmet Tezkan, geçtiğimiz Ekim ayındaki bir yazısında 1 Kasım sonrası için “AKP-MHP Evliliği Yolda” diye başlık atarak isabetsiz görüşlerine bir yenisini eklemiştir.

1 Kasım’dan sonra da tam aksi yönde, MHP’yi suçlayıcı yazı ve yorumlarını sürdürmüştür. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi 1 Kasım Seçimlerinin kilometre taşlarını döşemekle suçlayan Mehmet Tezkan, yuvalandığı köşesinden şimdi Erdoğan’ın başkanlık yolunun asfaltına gagasıyla çakıl taşımaktadır.

Ancak havuz medyasının ve destekçisi Tezkanların gücü Erdoğan’ı başkan yapmaya da yetmeyecektir. Çünkü iktidar yanlısı medya, halktan ve Türkiye’nin gerçeklerin kopuk yayın politikaları takip etmektedir. Türkiye’nin çözüm isteyen sorunları dururken bütün mesaisini Erdoğan’ın geleceğine ve sistem değişikliğine harcamaktadır.

1 Kasım Seçimlerinin sonuçlarına bakarak MHP’nin halkın vicdanını ve milletimizin bekasını temsil ettiği gerçeğinin ortadan kalktığını veya en azından zayıfladığını sananlar yanılmaktadır.

MHP’nin intihar ettiğini öne süren Mehmet Tezkanvari iktidar tellalları, partimizin dimdik ayakta olduğunu ve yeni bir sürece giren siyasetin merkezinde yine etkin bir aktör olarak yer aldığını yaşayarak göreceklerdir.