3 Mayıs;
Bu günü anlamlı kılan ruhtur.
3 Mayıs, takvimde bir yer bulma, tarihten bir sahne edinme değildir.
Türkçüler günü ya da milliyetçiler günü yahutta Türkçüler bayramı…
…
3 Mayıs gerçekte bir hesaplaşmadır.
Türk milletinin var olmayı başarmasına misillemedir.
Ergenekondan çıkışımızı kabullenenememektir.
O çetin coğrafyada Çinlileşmedik diye.
Farslaşmadık, Araplaşmadık diye.
Bizanslaşmadık, Ruslaşmadık diye.
Kendi medeniyetimizle var olmayı başardık diye.
Bizden nefret ettiler ve hala ediyorlar.
…
Kurtuluş savaşı ile var oluş inadını sürdürürken, büyük Atatürk’ün “ben her şeyden evvel Türk Milliyetçisiyim, böyle doğdum böyle öleceğim” sözü tarihimize yeniden anlam katmıştı.
İşte 3 Mayıs, Türkçülüğü mahkeme kararı ile suç kabul ederek, binlerce yıllık mücadele ve kurtuluş savaşımızı anlamsızlaştırmak hedefi ile kurgulanmış alçak bir senaryo idi.
…
Şerefli Türk hakimlerinin cesur hatta kahramanca kararı, Atsız Bey ve Başbuğumuz dahil, yiğit Türk evlatlarının mücadele azmini yeni nesillere taşımış, Türklük suç değil şereftir hükmü, mahkeme kararı ile tarihte şerefle yerini bir daha almıştır.
…
Milliyetçiliği suçlama çabaları, itikatsizlikle yan yana koyma gayretleri, 3 Mayısın devam eden saldırgan ve kalleş yanlarının devamı niteliğindedir.
12 Eylül mahkemeleri 3 Mayısta yarım kalan hukuki süreci tamamlamak istesede, yine o mahkemelerdeki şerefli Türk Hakimleri, tavrını Türklükten yana koymuş, 3 Mayısın rövanşının alınmasına müsade etmemişlerdir.
…
Her ne kadar, Türklük ayaklar altına alınmaya çalışılmış ise de, tarih buna müsade etmemiş, Bozkurt baştacı yapılarak, sivil 3 Mayıslar başarısız olmuşlardır.
…
3 Mayıs Türklük Turancılık davasının ruhlarımızda yer edinmiş halidir.
Adına takılarak ruhunu yok etmeyelim.
3 Mayıs bizimdir.
Biz ise o ruhu taşıyanlar ve yaşatanlarız.
Yaşasın 3 Mayıs.
Dünya var oldukça…
İrfan Topçu