1 kilo almak dizlerdeki yükü 8 kat artırıyor
Prof. Dr. Akalan: 1 kilo almak dizlerdeki yükü 8 kat artırıyor
İSTANBUL Kültür Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından “Obeziteye Genel Bakış ve Metabolik Cerrahi Sempozyumu” düzenlendi. Yüksek kilo artış hızıyla karşı karşıya kalındığını dile getiren İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Ekin Akalan, “Obez olmanın fiziksel bir problem olduğu düşünülüyor. 1 kilo aldığınızda dizinizdeki yük 8 kat artıyor” ifadelerini kullandı.
Sektörden uzmanların da yer aldığı geniş çaplı sempozyumda obezitenin nedenleri, fiziksel aktivitenin önemi, metabolik cerrahi ve sonuçları ile cerrahi öncesi beslenme şekilleri hakkında bilgiler verildi.
“FİZİKSEL AKTİVİTE YAPMAZSAK KİLO ALIYORUZ”
Fiziksel aktivite dengesinin önemli olduğunu ve fiziksel aktivite yapılmadığı zaman kilo alındığını ifade eden İKÜ Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Ekin Akalan, “Kilo artışının nedenlerini çözmek için hayatın başlangıçlarına bakmalıyız. Çocukken edindiğimiz yaşam alışkanlıkları, obeziteyle ilişkileri, bunların bize verdiği problemler, hatta eğitim için yaptıklarımız bile obeziteye katkıda bulunuyor olabilir. Biz günlük yaşamda fiziksel aktiviteyi yapmazsak kilo alıyoruz. Kilo aldıkça eklemlerimize binen yük ve aşınmalar artıyor ve ağrı oluşuyor. Ağrı olduğu zaman da hareket etmiyoruz ve obezite giderek artıyor. Bu da kısır bir döngü halini alıyor” diye konuştu.
“HAYAT BİR DENGE”
Obeziteye temel bir matematik gözüyle bakarsak, aldığımız enerjinin sarf ettiğimiz enerjiye oranının dengeli olması gerektiğine, hayatın bir denge üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Akalan, “Yalnızca zayıflamak için alınan enerji miktarını azaltmak, besin değeri düşük çok radikal diyet yapmanın da çok aktiviteli olmanın da sakıncaları var. Bunların dengesini bulmaya çocukluk çağlarında başlanmalı. Fiziksel aktiviteleri özendiren dersler, dışarıya yönlendirecek ödevler verilmeli. Çocuklara, erişkinlik dönemlerinde 10 ile 15 bin adım atabilecek bir yaşam düzeni edindirebilirsek, daha az hastalıkla mücadele eden, daha az ağrısı olan bir toplumla karşılaşabiliriz” dedi.
“AĞRILI İNSAN DOĞRU DÜŞÜNEMEZ”
Prof. Dr. Akalan, “Alacağınız küçük bir karar yaşantınızın çoğunu etkiliyor. Eğer ağrınız varsa doğru düşünemezsiniz ve doğru kararlar alamazsınız. Bu kararlar bütün yaşantınızı etkiler. O yüzden ağrısız bir yaşam aktif bir yaşantıyla ve daha sağlıklı bir kilo alımıyla gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIKLI BESLENME YAŞAM BİÇİMİ OLMALI”
Obezitenin tüm çabalara rağmen her geçen gün arttığına, sağlıklı beslenmenin yaşam biçimi olması gerektiğine ve obezitenin gelişimini önlemek için hekimlere, beslenme uzmanlarına ve fizyoterapistlere büyük iş düştüğüne dikkat çeken İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm BaşkanıYrd. Doç. Dr. Nihan Çakır Biçer, “Obeziteyle başa çıkmak, obez olmadan önce başlıyor. Sağlıklı beslenmenin bir yaşam biçimi olması gerekiyor. Fiziksel aktivitemizi dengelemek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını çocukluktan itibaren kazandırmaya başlamak ve bununla ilgili ufak alışkanlıkları değiştirerek farkındalığı sağlamak yapabileceğimiz en önemli şeylerden. Beslenme alışkanlıkları bireye göre değişiklik gösteriyor. Ancak biz genellikle azar azar ve sık sık yenilmesini öneriyoruz. Güne iyi bir kahvaltı yaparak başlamak oldukça önemli. Kişinin yaşam programına, çalışma saatlerine göre esnek programlar uygulanabilir ancak güne kahvaltıyla başlamak ve en az 3 ana, 2 ara öğün şeklinde beslenme programını sürdürmek gerekiyor” dedi.
dha